Söylediklerine göre, televizyon denilen aletin içerisinde küçük küçük insanlar ve Cüneyt diye bir kahraman vardı.
Necdet Öğretmen'in komşuları Cüneyt'in kahramanlıklarını öyle anlatıyorlardı ki ben ve arkadaşlarım hiç görmediğimiz halde onu hayal edip oyunlar oynuyorduk.
Arkadaşlarım ne kadar da görmedikleri bir kahramanın yerinde olmayı arzulasalarda benim tek isteğim köye gelip babamı komünistlerden kurtarmasıydı.
Babamın hayatta kalmasını sağlayacak tek kurtarıcı Cüneyt'ti çünkü...
