Çünkü en iyi romanı hayat yazar... "...İlişkimiz en başından beri aykırıydı. Ben ona ilk bakışta aşık olmuştum. O bana ikinci kez bile bakmadı. Bir sonraki buluşmamızda daha şanslıydım. Çıkmaya başladık. Daha doğrusu 'mercimeği fırına verdik.'
Ben güvenli seks için ısrar ediyordum. O, prezervatifi görür görmez karşı çıkıyordu. Prezervatif onun için, kağıdıyla birlikte çikolata yemek gibiydi.
On sekizimde hamile kaldım. Yirmi üçünde donakaldı. Çocuğu doğurmaya karar verdim. Tabii ki çocuk konusunda farklı düşünüyordu. Babamın bana bıraktığı mirası duyunca, ailesi onun farklı düşüncesini değiştirdi. On yedi yıl önce, kutsal evlilik bağıyla birleştik. Evlilik bağı benim için gerçekten kutsaldı. Onun içinse gerçekten bir 'bağdı'. Evliliğin, kendisine bir bağ olduğunu her kavga edişimizde bana şöyle hatırlatıyordu: 'Keşke benimki kökünden kesilseydi.' Bazı dilekler yerine gelmediği için bazıları kendini şanslı saymalı..."
Sevimli, çok komik, duyarlılıkla yazılmış, en iyi romanların bizzat hayat tarafından yazıldığını gösteren bir kitap...
