Özgürlük ve insanca yaşam için başkaldıranların bir gece darbesiyle susturulduğu bir ülkenin binlerce gencinden biriydi o... Yığınla İnsanı cezaevlerine, dağa, gurbete süren, hatta evlerinde dahi temerküz kamplarının baskısını yaşatan 80'li yılların başıydı. Korku, yılgınlık, umutsuzluk, işkence ve ölüm kol geziyordu. Mevcut hak ve hukukun rafa kaldırıldığı, ahlaki değerlerin ise unut(tur)ulmaya başlandığı ilk yıllardı!
Ülkenin üzerine kara bulutlar çökmüştü... Kapalı kapılar ardında, karanlık güçlerce alınan kararların yürürlüğe konulmasıyla birlikte, bazılannın tam da beklediği ortam yaratılmıştı. Ne de olsa "kurt puslu havayı severdi." Bu puslu havanın verdiği cesaretle derhal fatura kesildi!