Ben, sokakta bulunup büyütülmüş bir çocuğum. Sekiz yaşıma kadar; ağladığım zaman beni kucağın alıp susturmaya çalışan, koruyup kollayan kadının, gerçek annem olduğunu sanıyordum.
Büyüdüğüm Şavanon köyü, Fransa'nın orta kesiminde ki verimsiz bir bölgeydi. Toprağı kıraç olduğu için köy halkı yoksuldu.
Çocukluğumu geçirdiğim ev ise köyün içinden geçen ırmağın yanı başındaydı. Annem ile yalnız yaşıyorduk. Babam olduğunu sandığım adam, Paris'te taş kırıcı olarak çalışıyordu. Ara sıra köye gelen birileriyle selam ve para gönderiyordu. Barberin anne için kocasının sağlığının iyi oması ve para kazanıyor olması yeterliydi...