Hukukçu, devlet adamı, filozof ve yazar Bacon; çağdaşları Kopernik, Kepler, Galileo gibi isimlerin Katolik Kilisesi'nin dogmatik dünya görüşünü, dinsel ideolojisini, ekonomik ve siyasi gücünü sarstığı bir dönemde yaşamıştır. Yükselen ticaret burjuvazisinin teşviğiyle bilimsel devrimlerin yarattığı düşünsel ve devrimci ortam, eski dönemi kapatırken birçok yeniliğe gebe yeni bir dönemin de açılmış olduğu hissini Avrupa'nın, özellikle de Britanya'nın kamusal alanında yaymaktaydı. Bulunan her yeni yöntem, teori ve yasa, ortaçağın köhnemiş dünya görüşüne darbe indirmekte, toplumların ilerlemesinin insan iradesiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmeyle mümkün olduğunu savunanlara da cesaret kazandırmaktaydı. Siyasetle bu kadar iç içe olmasına rağmen Bacon'a da dini dogmaları kıyasıya eleştirme ve bilimi kayıtsız, şartsız savunma cesaretini veren şey işte içinde bulunduğu bu devrimci ortamdır. Bilime atfettiği önem tabii ki Bacon'ın kurguladığı ideal topluma ve kitabı Yeni Atlantis'e de sinmek zorundaydı.
