Hep bir tamamlanma peşinde koşuyorum da bir türlü tamamlayamıyorum kendimi. Hep eksik kalıyorum. Şiir bu eksiklik duygusunun giderilmeye çalışılması belki de. Ama giderilememesi de aynı zamanda. Bitirilmiş bir şiirin verdiği haz birkaç gün sonra yeniden o eksiklik duygusuna dönüşüyor. Yaşadığım anları, düşlerimi, düşüncelerimi, duygularımı yoğurup bir kağıt üzerinde sözcüklerle kurduğum (ya da kuramadığım) yapıda kendimi arıyorum aslında. Kendimi yeniden kuruyorum. Ama bir türlü tamamlayamıyorum. Bu bir acıyı da beraberinde getiriyor. Sürekli bir eksiklik duygusu, sürekli bir acı ve şiir.
Hazır mısın acıya acıdan sonrası için duygularını paramparça eden bir kaosta bölünmeye bin parçaya
Yaratmaya yaratılmaya karmakarışık dönerken içinin evreni bir düzene gebe kalmaya
Koşmak için hiç verilmemiş bir randevuya bir odada yapayalnız hazır mısın acıya?