Bilim ve Doğa dönüşümü sever. Yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgi, bilimin döngüsel sıçraması için gereklidir. Mutlak ya da son diye bir şey yoktur. Bilimin, ikilemlerin var olduğu çatlaklardan süzülerek hareket ettiğini söyleyebiliriz. Doğa kendini sürekli yenilerken bazı kuramların entropiye uğraması ise kaçınılmazdır. Artık yenilgiye merhaba demenin zamanı geldi, yenilenen doğaya ve kuramlarına...
Ekolojik düşünce; doğayı "müzeci", "salt koruma" yaklaşımlarına teslim etmek değildir. Toplumsal kalkınma ve gelişmenin uzun vadeli "iktisadiliğini" de garanti altına alan yeni bir bilim paradigmasıdır. Bu varsayımın aksini iddia eden bir düşüncenin, kendisi olsa olsa ya "müzelik" ya da postmodern söylemle "çevreci"dir.