Jennifer için Manhattan'da sıradan bir gündü. Yöneticisi olduğu üst düzey restoranın gündelik dertleri, rutin hareketleri, çok sesli kalabalığı ve bitmeyen paniğiyle hiçbir şey alışılmışın dışında değildi. Faturaların arasına karışmış o mektup haricinde... Özlem dolu gözlerinin önünde akan satırlar, geçmiş zamanlara istemsiz bir yolculuğun habercisiydi. Burada sıcak dostlukları, sancılı okul günlerini ve küçük yaramazlıkları bulan Jennifer için artık üzerine sünger çektiği o hatıradan da kaçmanın bir yolu yoktu...
Samimi bir dille yazılmış olan Çikolatalı Krep ve Demleme Çay, on sekiz yaşındaki Ceylan'ın hayata bakışını otuzuna yaklaşmış Jennifer'ınkiyle harmanlayıp tutkulu bir gençlik aşkının yıllara yenilip yenilmediğinin yanıtını arıyor.
Emi Varon Eskinazi, New York'ta yaşamaya başladığından beri metroda insanları inceler... Yaz sabahları işe gitmeden Bryant Park'ta kitap okur... Gün içerisinde yaptığı yoğun programa yetişebilmek için elinde kahvesi ile Manhattan sokaklarında koşturur... Akşam televizyon karşısında uyuyakalır... İstanbul'a gittiğinde mutlaka anneannesine yalancı dolma yaptırır, kuzenine kahve falı baktırır ve ablasından sigara otlanır... Bağıra bağıra şarkı söylemeyi, ayna karşısında gülümsemeyi ve yazmayı çok sever...
