Özellikle biri çok dikkat çekiciydi. "Polat Alemdar!" Bu ismin atmosfer yansımasıyla gelen dalganın Çapul Cumhuriyeti tarafında duyulması, çapulcuların ruh dengelerini bozdu ve korkuları hat safhaya çıkardı. Ne yapacaklarını, nasıl yapacaklarını bilemez bir duruma girdiler. Haber Çapul Cumhuriyeti'nin içinde bir uçtan diğer uca gidip geliyordu. Çapulcuların küçük ülkesi teyakkuza geçmişti. Başka hiçbir hareket onları bu kadar tedirgin edemez ve korkutamazdı. Herkes Polat Alemdar'ın neler yapabileceğini çok iyi biliyordu. T. Başkan'ın bu kadar hızlı bir şekilde karar vermesi, çapulculara satranç tahtasında şah çekmekti. Hem de öyle bir şah çekilmiş ki belki de çapulcuların şahının kurtuluşu kalmamıştı; mat olacaklardı. Çapulcular toplantılar yapmaya başladılar. Telaşlı konuşmalar, tartışmalar, bağrışmalar devam edip gidiyordu. Polat korkusu cumhuriyetin bir köşesinden diğerine kulaktan kulağa yayılıyordu. Böyle olmamalıydı, bu kadar kısa bir zamanda karşılarına Polat Alemdar gibi biri çıkmamalıydı. Çapul Cumhuriyeti'nde telaş hat safhada idi. Kimse Çapul Cumhuriyeti'nin topraklarını terk edelim sözünü söyleyemiyordu ama çoğunun içinde bu düşüncenin geçtiği, korkulu çapul gözlerden dışarı akıyordu. Herkes "Kurtlar Vadisi Yahuda'nın" ne olduğunu biliyordu. Neredeyse dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olan üstelik nükleer güce sahip olan Yahuda ülkesini tuz buz eden Polat, hiçbir savunma gücü olmayan, silâhlı kuvvetler diye bir kurumu bulunmayan, dahası silâh adına hiçbir aleti ve edevatı olmayan çapulcuların başına nelerin geleceğini varın siz düşünün.
