1960 öncesi Türkiye'si ve Kerkük. Tutsak'ta üç tutsaklık birbirine geçer, dolanır, birlikte akar: yaklaşan ihtilalin gerilimindeki Türkiye'de insanların insafsız siyasî akışa tutsaklığı, yanlış bir evliliğe hapsolmuş kadının tutsaklığı ve Kerkük Türkü'nün Irak diktatoryası altındaki tutsaklığı. Romandaki 1960 öncesi Kerkük'tür ama o Kerkük hiç bitmedi. Orda katliamlar hâlâ devam ediyor. Ne diyelim? Bir yakın tarih romanı mı, aktüalite mi, kehanet mi? Belki hepsi.
"Midem ne kadar çok bulanıyordu. Gözlerim kapalı, istediğim o kurşun uykusu yok. Kafam, bozuk bir motor gibi ağır ağır çalışıyor. İçimde bir yerde iniltiler; 'öldü' diye değil, 'beni bırakıp gitti' diye yanıyorum! Tanrı'm, bu kadar mı bencilim ben? Bu kadar mı vahşi, gaddar? Gayrı özümden de iğrenmiyorum; cam gözlerle, camdan gerçeklere bakanlar gibiyim."
Detay Bilgileri |
Dil
|
Türkçe
|
Basım Tarihi
|
2013
|
Yazar
|
Emine Işınsu
|
Sayfa Sayısı
|
200
|
Kağıt
|
2. Hamur Kağıt
|
Kapak
|
Karton
|
Basım Yeri
|
İstanbul
|
Baskı Sayısı
|
1
|
Ebatlar (YxG)
|
12x19 cm
|
Isbn No
|
9786055261863
|