"Freddy parmaklarını tahta perdeye koydu. Morgtaki ölü adam, kesinlikle havaalanında karşılaştığı adamdı. Onu öldürmek istememişti; tek istediği herifin parmağını kırmaktı."
Kusursuz olma derdi olmayan bir polis, aptal mı yoksa akıllı mı olduğu tam olarak anlaşılamayan bir fahişe, suça doymayan ve hapisten çıktığı anda yeniden suç dünyasına dönen bir adam... Üçünün yollarını kesiştiren ise havaalanında kırılan bir parmak.
İnsan sadece parmağı kırıldığı için ölebilir mi? Bir fahişe ile bir suçlu iyi bir kaçış planı yapabilir mi? Bir suçlu işlediği suçların ardından iz bırakmadan nereye kadar kaçabilir? Tüm bunlar yazlık bir polisiye olan Miami Blues'un içinde gizli.
Çitlembik Yayınları'ndan yaza uygun, ağustos sıcağında okunabilecek Miami kokan bir polisiye. Soluksuz okurken alıştığınız klişelerden uzaklaşacak, kusursuz polis tipini, işini bilen fahişeleri, klasik suçlu karakterini unutacak ve Miami'de bambaşka bir dünyanın içine dalacaksınız.
