Amorgos'un batısına geldiğimizde rüzgâr şiddetini iyice arttırmış, deniz kabarmıştı. Çok büyük dalgalardan biri durumun ne kadar vahim olduğunu bize hatırlattı! Arkadan gelen bir dalga tekneyi döndürerek yana yatırdı. Babam gazı keserek yüksek dalgaların önünde güneybatıya doğru bir süre gitmek zorunda kaldı. Rotamızdan yüz derece kadar sapmıştık! Uygun bir fırsat kollayarak motora yüklenerek kuzeydoğuya döndük, bu şekilde Amorgos'un altına sığınıp dalgaların boyunu küçültmeyi amaçladık. Bu da bize ilave bir maliyet getirdi: 45 - 50 knot esen rüzgâr bizi yavaşlattı ve dalgalar teknenin pruvasında patlayarak sırılsıklam olmamıza neden oldu. Havadaki su tanecikleri yağmur gibi üzerimize yağıyordu. Güneş yavaş yavaş doğuyordu; rüzgâr, arkadan esmesine rağmen daha önceden ayarlamış olduğumuz 30 knotluk rüzgâr alarmını sürekli çalıştırıyordu.
