Çarpık, sağlıksız ve dengesiz bir kentleşme ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısını uzun süredir derinden etkiliyor.Kentleşmenin hızı, biçimi ve öteki özellikleri, kentleşmenin topluma maliyetini, kazandırdıklarının üstüne çıkarıyor.Kentleşmenin toplumsal maliyetini azaltarak onu kalkınmanın itici gücü yapmak, kentleşme olgusu karşısında planlı bir yaklaşımın benimsenmesiyle olur.Kalkınmanın plana bağlanması Anayasamızın benimsemiş olduğu bir kuraldır.Buna karşın, ülkemizde kalkınmaya yön veren ideolojinin planlama ve plan olduğunu söylemek olanağı yoktur.En azından bu durum 1980'li yılların başından beri böyledir.